WordPress her ne kadar milyor yıldır aramızda olsa da nedense tam da bugün, bu akşam bu blog sitemi açmak istedim.
Uzun yıllar GitHub, Blogger veya çeşitli bir sürü site ve servis üzerinden bloglar yazmayı denedim. Fakat başarılı olamadım. Birkaç post sonrasında hep ihmal ettim. Pişman da olmadım değil hani. Ondan dolayı bu sefer hissediyorum, olacak. (“Her yılın başında spor salonuna gideceğim” diye verilen o sözler…)
Filtresiz, Coreborn: karşınızda! Ömrümün çoğunu tüketimle geçiriyorum ve tükettiğim şeyler arasında en büyük kalem sanırım, evet bildiniz, oyunlar. Jenerasyon, platform ve tür bağımsız her oyunu oynamak istiyorum diyebilirim. Bu da yetmezmiş gibi geliştiriciler, konsollar, firmalar, gündem daha neler neler ilgimi çekiyor. Sanırım ben hayatı yaşamayı yan görev olarak yapıyorum. Oyunlar sanırım benim ana quest’im. Olabilir, olabilir. E, neredeyse yirmi yıldır da bunları yapıyorum dersek, siz hayal edin efenim artık.
Hem hayata karşı düşüncelerimi paylaştığım hem de oyunlar ile alakalı yazıları bulacağınız bu blog sayfamı siz değerli dünya vatandaşlarının hizmetine açıyorum. Aaaaçtım. Çünkü unutuyorum dostlar. Yaşım ilerledikçe özellikle ya ben bunu yapmıştım ya da oynamıştım diyorum ama bazen sadece silik bir hatıra olarak yer ediyor o şey zihnimde. “Söz uçar, yazı kalır” gibi bir şeyler yani aslında buranın esprisi. Kendime notlar. Coreborn’dan hisseler. Coreborn’un Galaksi Rehberi?
Hoş geldiniz. Buyrun sizleri Corebornia’nın derin köşelerine alalım…
Bir yanıt yazın