Ömrüm oyunlarla geçti diyebilirim. Diyorum ya hep, sanki yaşamak bir side quest gibi benim için. Neden bu kadar çok seviyorum bu oyunları inanın bilmiyorum. İlk ne zaman vurulduğumu hatırlıyorum ama. İlk tanışmamı. Sonrasında gelişen teknoloji ve oyunlar ile ağzımın açık kaldığı onca o anı.
1998 yılında bilgisayarla ilk tanışmamdan sonra asla kopamadım ama oyunlardan. İlgim ve sevgim her gün daha da büyüdü. Hep yeni şeyler keşfettim, denedim, oynadım. Oyun haberleri, magazini, pazarı derken farklı birçok alana da merakım arttı yıllar geçtikçe.
Son yıllarda birçok sebepten zor olsa da, halen içimdeki o çocuk yaşıyor. İlk günkü gibi heyecanlanıyor, gözlerini kocaman açıp bakıyor ekrana. Bundan da çok mutluyum. Kaybetmek istemiyorum bu özelliğimi çünkü biliyorum ki bu gerçekten bir hediye. Zor hayat yolculuğunda herkesin bir uğraşa ihtiyacı var. Gerçekten kendisi ile baş başa kalacağı, kafasını biraz da olsun susturup odaklanacağı, dertlerini tasalarını unutacağı bir hobiye ihtiyacı var herkesin. Kitap, dizi, film, müzik, resim, oyun. Kişiden kişiye değişir ama övünmek gibi olmasın da, oyunlar sanki en iyisi ya aralarında, ha?
Şimdi gelelim yazının çıkış noktasına. Onca insan liste yapıyor ve bu üstte bahsettiğim medium’dan sevdiği eserleri sıralıyor, kendine göre değerlendiriyor. Sıra sanırım artık bende. Oyunlara karşı hiç de gerekli olmayan bir sürü Excel tablosu tutuyorum, kendime göre milyon tane şeyi takip ediyorum falan ama bugünkü liste onlardan daha özel olacak. Çok daha sade, çok daha net. Açıklama yok, gürültü yok. Benim yerime seçimlerimin konuşmasını istiyorum.
Birkaç taban kural belirledim sadece onlardan bahsetmem lazım. Bu oyunlar hem bende en çok iz bırakan, hem de çok iyi olduklarına inandığım oyunlardan özenle seçilerek oluşturulmuş bir liste. Her oyun serisinden sadece bir adet oyun seçtim. İlerleyen dönemde bir liste daha yapacağım ve orada da çocukluğumda oynadığım ve bende manevi olarak yüksek değeri olan fakat piyasada çok da ağırlığı olmayan oyunları listeleyeceğim. Bu listede de tabii ki nostaljik seçimler ağır bastığı için seçmiş bulunduğum çok oyun var. Ama her birinin mantıklı savunmasını yapabilirim. O yüzden içim rahat.
Sözü daha fazla uzatmadan, işte karşınızda liste!

İlk 10 oyunu aslında benim Top 10’im olarak da düşünebilirsiniz. Her biri ile farklı bir anım var. Bir parçam onlarla. Geriye kalanları ise rastgele serpiştirdim. Bu da böyle bir listemdir. (Oh, rahatladım.)
Buradaki hiçbir şey final değil tabii. Kafam atar değiştiririm, yeni bir oyun girer araya, değiştiririm. Bu yıl için özellikle KCD2 ve Expedition 33 kafamı çok kurcalıyor mesela. Listeye girmeyi hak ediyorlar çünkü. Bilemeyiz efendim belki nostaljik hislerle dahil ettiğim birkaç oyunu postalayıp, onları alabilirim. Ama şimdilik, iyi internetler! C_fat out.
Bir yanıt yazın